Gül Fidanları kolay ve çabuk köklenebilmeleri, gelişip süratle büyüyebilmeleri için toprağın çok iyi hazırlanması gerekir. Hiç üretim yapılmamış, yeni topraklar söz konusu olduğunda derin işleme yapılması gereklidir. Kumun hakim olduğu hafif topraklarda, ağır gübreler (Kompoze gübreler, tercihen sığır gübresi ) en iyi sonucu verir.
Güller havadar güneşli yerlerden hoşlanırlar.
Açıkta, sera dışında yapılan yetiştiricilikte, güneyde duvar diplerinde bulunan yataklar güller için hiç uygun değildir; çünkü aşırı sıcak ve yakıcı olur.
Eğer Gül Fidanları bu gibi yerlerde yetiştirme zorunluluğu varsa, kuvvetli güneş ışınlarından en çok etkilenen kırmızı renkte var-yeteler seçilmelidir.
Tırmanıcı, yayılıcı güller bu koşullar için idealdir. Bunun dışında beyaz ve pembe renkli varyeteler seçilebilir.
Işık, seralarda yetiştirilen bitkilerin gelişmesini en çok etkileyen faktörlerden biridir. Işık intensitesi yazın en fazla olduğundan yazın gül kesimi daha fazla olur.
Gün uzunluğunun güllerin büyüme ve çiçeklenmeleri üzerinde bir etkisi yoktur.
Yapılan araştırmalarda yüksek intensiteli ( 100 W ) floresan lambalarla yapılan ek ışıklandırmanın gül üretimini % 50-200 arasında artırdığı görülmüştür.
Özellikle kısa saplı çeşitlerde ürün artışı yüksek olmaktadır.
Bir çok Gül Fidanları için 16 C gece sıcaklığı uygundur. Güneşli günlerde seradaki sıcaklık bundan 5-7 C yüksek olabilir. Daha yüksek sıcaklıklarda güllerde gelişme süresi kısalmakta, verim artmakta, ancak kalite düşmektedir (Çiçek sapı küçülür, sap kısalır ). Yeni dikilmiş güllerde başlangıçta sıcaklık kontrolü çok önemlidir. Güllerde kritik dönem olarak bilinen, tomurcuğun bezelye büyüklüğünü alıncaya kadar geçmesi gerekli sürede, sıcaklık 21 C civarında tutulmalı, bundan sonra 16 C ye düşürülmelidir. Bu şekilde daha kısa sürede çiçek elde edilir.
Sera içi sıcaklığa bağlı olarak oransal nem, Gül Fidanları gelişmesi için uygun düzeyde tutulmalıdır. Örneğin 24 C de % 60 bağıl nem uygundur. Fazla nem, sera içi hastalıklarını artırdığı gibi, nem noksanlığı da gelişmeyi olumsuz
Geceleri sera içi neminin düşük olması ( % 40-60 )istenir. Bunu sağlamak için ısıtma veya iyi havalandırma sistemi gerekir. Elverişli nem koşullarında saplar daha uzun, çiçek ve yapraklar daha büyük olmakta, dolayısıyla kalite artmaktadır. Sık sık yapılan yağmurlama sulama (sisteme) külleme ve kara leke hastalığının yayılmasında etkili olacağından sakıncalıdır. yönde etkileyebilir. Bitkide su kaybı artar, gelişme durur ve sürgünler kısalır.
Karbondioksit (CO2) : Sera güllerinde fotosentez için su ile birlikte kullanılan önemli bir maddedir. Fotosentez sonucu bitkide büyüme ve gelişme artar. Havadaki normal CO2 gazı yaklaşık 300 ppm dir. Seralarda CO2 miktarı arttırılırsa fotosentez de artacağından güllerin sapı uzar. Goncalar daha iri olur, dolayısıyla kalite artar. Seralarda CO2 ihtiyacı havalandırmanın yanı sıra, sera içinde alkol, propan yakılması ile de sağlanabilir.
Seraların sıcaklığına ve nem oranına bağlı olarak gerektiğinde havalandırma yapılmalıdır. Havalandırma, sera sıcaklığı 21 C nin üzerine çıktığı zaman yapılmalıdır. Havalandırma ile sera sıcaklığı ve sera nemi kontrol altına alınır. Ayrıca bitkiler için gerekli olan CO2 ve O2 de sağlanmış olur.
Gül Fidanları Sulama :
Güllerde dikimden itibaren yeterli sulamaya özen gösterilmelidir. Sulama zamanı ve miktarı çevre koşullarına, toprak yapısına, bitkinin gelişme durumuna bağlı olmakla birlikte, sürgün verme döneminde ve yaz aylarında gül, daha fazla suya ihtiyaç duyar. Budama sonrası, çiçek kesim dönemi ve kış aylarındaki su ihtiyacı ise daha azdır.
Bir dekar seranın yıllık su ihtiyacı 2000-2500 ton arasında hesaplanabilir.
Dikim :Güllerin dikiminde en uygun periyodik Kasım ve Mart ayları arasındadır. Fakat gerçekte 15 Ekimden itibaren Nisan sonuna kadar dikilebilirler. Kışın dikim, toprak şartlarının elverişsizliği nedeniyle uygun değildir. Dikim, geç Nisanda yapılmışsa özellikle sulamaya büyük özen göstermek gerekir. Söz edilen dikim zamanları çıplak köklü güller için geçerlidir. Şimdi yetiştiriciler, her mevsim hatta yazın bile dikilebilme olanağı olan olan tüplü güller yetiştirmektedir.
Gerek bahçecilikte, gerekse seralarda kesme çiçek olarak yetiştirilen güllerin dikimi çok önemlidir. Dikim için, yukarıda anlatıldığı şekilde hazırlanan toprak sahada derinliği 60 cm, çapı 40 cm olan çukurlar açılır. Çukur
Fazla uzun kökler de budama sırasında uçlarından kesilerek kısaltılabilirler. Gübreyle karıştırılarak yavaş yavaş köklerin arasına konulur ve çukur tamamen doldurulduktan sonra etrafına sulama çanağı yapılarak bolca sulanır. dibine, üstten alınan toprak gübreyle karıştırıldıktan sonra konur. Bundan sonra sıra, güllerin dikime hazır hale getirilmesine gelir. Buna pratikte “kök tuvaleti “ (dikim budaması) denir. Amacı, sökümde zedelenen, kuruyan kök uçlarını budamaktır. Ölü kök uçları kahve rengi olup, bahçe makasıyla kesilerek sarı veya beyaz sarı rengin ortaya çıkması sağlanır.
Toprak içinde, köklerin kesilen kısımlarının etrafında oluşan yara dokusunun çevresin- den çıkan çok sayıda kökçükler gülün toprağa sıkıca tutulmasını sağlarlar. Bu tutunma,eğer gülün kökleri dikim-den önce killi toprak, taze gübre ve sudan yapılmış bulamaca batırılırsa daha da kolaylaşır. Köklerde yapılan bu budamaya paralel olarak dal uçları da budanmalıdır. Bu yöntem, bütün geç dikimler için özellikle önerilir. Dikim budaması yapılan güller, önceden açılmış olan çukurlara, kökler kıvrılmayacak, doğal durumunu koruyacak ve aşı noktası hafif olarak toprak içinde kalacak şekilde yerleştirilirler.
Güllerde Budamanın dört ana nedeni vardır.
1- Gençleştirme
2-Verimi Arttırma
3- Kaliteyi Arttırma
4- Form Verme
Güller her yıl ne kadar iyi bakılırsa bakılsın, zamanla karşılaştığı, dalların kısalıp gelişmediği, kurumuş bir hal aldığı görülür. Bu durumda, güllerin keskin aletle aşı noktasının üstünden kesilmesi hem gençleştirmeye hem de verimli ve kaliteli çiçek elde edilmesine yardımcı olur. Gençleştirmenin söz konusu olmadığı, verimin de iyi olduğu güllerde yapılan budama form içindir. İyi bir form için “V” şeklindeki budama gerekir. Güllerde budama zamanı kış sonu veya ilkbahar başıdır.
Gül fidanları budama üç şekilde yapılır.
UZUN BUDAMA (YUMUŞAK BUDAMA ) :
Dalların dipten itibaren 510 göz bırakılacak şekilde kesilmesiyle gerçekleşir. Bu tip budama çok kuvvetli, sağlıklı gelişen güllerde, melez çay güllerinde, sarılıcı güllerde uygulanır.
KISA BUDAMA (SERT BUDAMA ) :
Dallar dipten itibaren 2-4 göz üzerinden budanır. Bu tip budama genç sürgünlerin kuvvetli ve dayanıklı olmasını, çiçek dallarının da daha uzun ve kuvvetli olmasını sağlar. Zayıf, güçsüz, verimli olmayan güllerin çoğu bu şekilde budanır.
KARIŞIK BUDAMA :
Gül fidanlarındaki dalların kuvvet, kalınlık, uzunluk, yaş, verim gibi faktörler göz-önünde bulundurulmak suretiyle yerini göre uzun, yerine göre kısa budanmasıdır. Cinsleri ne olursa olsun pratikte gülleri şu şekilde budanmalıdır.
Bu şekilde yapılan budamayla güllerin hem şekillerini korumuş olur, hem de ömürlerini uzatmış oluruz. Budanan fidanlar derhal sulanmalı, sulamayla birlikte sulandırılmış gübre verilmelidir. Budamanın sabah veya akşam üstü serinliğinde sonbahar-ilkbahar arasında yapılması uygundur.
Güllerde Uç Alma Teknikleri
Koltuk Filizleri ve Tomurcuk Alımı :
Güller genel olarak, dipten itibaren 1 veya 2 kalın dal ve çok sayıda ince dal meydana getirirler. Kaliteli gül yetiştiriciliğinde, bitkilerin dipten itibaren birkaç kalın dal meydana getirmesi istenir, bu da “ uç alma tekniği “ ile sağlanabilir. Yeni dikilen güller, gelişmeye başladıktan sonra sürgün gelişimi dikkatle gözlenmeli, sürgünler 2.5-3.0 cm olunca ikinci veya üçüncü beş yaprakçıklı yaprağın hemen üzerinden sürgün ucu kopartılmak suretiyle “ Erken Uç Alma “ tekniği uygulanmalıdır. Bu yöntemle, meydana gelen sürgünlerin daha kalın çaplı olması, bitki üzerinde küçük çaplı sürgün kalmaması ve sürgünler üzerindeki yaprakların da en büyük ölçülerine kadar gelişmesi sağlanmış olur.
Doğal olarak gelişen kuvvetli, orta kalınlıktaki gül sürgünleri çiçek tomurcukları görülene dek gelişmelerine izin verilir, daha sonra üstteki ilk beş yaprakçıklı yaprağın altından kesilirler. Bu şekilde “Yumuşak Uç Alma” tekniği uygulanan güllerin daha uzun saplı olması sağlanmış olur.
Güllerde “Sert Uç Alma” :
Bu da uzun saplı, kaliteli gül elde edilmesi için uygulanır. Sür-günler alttaki iki adet beş yaprakçıklı yaprağın üzerinden kopartılır.
Filiz alma, güllerde çiçek sapı ve buna bağlı olarak ta çiçek tomurcuğu sayısını kontrol altında tutmak amacıyla yapılır. Çünkü uç alma ile ikinci ve üçüncü derecedeki gözlerin sürgün yapmaları teşvik edilmiş olur. Bunlardan en üst noktadaki bırakılırken, diğerleri alınarak kontrol yapılır.
Güllerde ayrıca çiçek sapı üzerindeki tepe tomurcuğundan başka, çeşit özelliğine göre 2-4 arasında değişen sayıda ikinci derecede çiçek tomurcukları da vardır. Bunlar nohut iriliğine gelince elle kopartılarak alınmalıdır. Bu şekilde tepe tomurcuğunun gelişimi engellenmemiş olur.